Felsefe alanında “estetik” güzelin ne olduğunu araştıran bir disiplindir. Estetiğin duyusal yanı haz verirken düşünsel tarafı anlam içerir. Bu nedenle estetik, “güzel” kavramını düşünme sanatıdır.
Sokrates’e göre güzelle iyi arasında sıkı bir bağ vardır ve asıl güzellik ruhtadır.
Platon’a göre iki tür güzellik vardır. İdea olan “güzel” değişmeyen bir değerdir. Dünyadaki tüm varlıklar değişmeyen güzel ideasından pay aldıkları ölçüde güzeldir ve tüm güzellikler ideanın yansımasından ibarettir.
Aristoteles’e göre güzellik, matematiksel olarak orantılı olandır.
Yunan mitolojisinde Apollon, güçlü ve ideal fiziğiyle genç erkek güzelliğini temsil eder. Onu güzel yapan aydın, dürüst, ölçülü gücüdür. Işığın ve sanatın tanrısıdır. Afrodit ise simetrik açıdan kusursuz, büyüleyici bir kadın olarak tasvir edilir. Yunan sanatçılar yüzyıllar boyunca Tanrıça Afrodit tiplemesiyle ideal bir kadın güzelliği geliştirmeye çalışmışlardır. İdeal kadın güzelliğine yaklaştıkça Afrodit’in tanrısal özelliği giderek azalmıştır. Bugüne kadar tanrısal güzelliğe erişebilen olmamıştır.
İnsanlık tarihinin en güzel kadını olarak kabul edilen Kleopatra’yı çekici kılan aslında zekası, karizması ve karakteridir. 9 dil bildiği rivayet edilir. Cildini güzelleştirmek için çeşitli bitkiler kullandığını, süt banyoları yaptığını, güzel kokulara düşkün olduğunu bilmeyen yoktur. Konu derinlemesine araştırıldığında Kleopatra’nın güzel görünmekten çok deri sağlığını korumaya çalıştığı anlaşılır. Kleopatra’nın bütünsel güzelliğini sağlıklı derisi tamamlar.
Dış görüntümüzü belirleyen en büyük organ olan derinin çevreden gelen tehditlere karşı vücudumuzu korumak gibi önemli bir görevi vardır. Bu görevi hakkıyla başarabilmesi için bütünlüğünün ve savunma mekanizmalarının korunması gerekir.
Deri sağlığımızı korumanın en doğru yolu “cilt bakımını” bilmektir. Her insanın dünyada tek, eşsiz olduğu düşünüldüğünde bu bakım kişiye özel olmalıdır.
Deri hastalıkları, bebek, çocuk, ergen, yetişkin, olgun ayırımı gözetmeksizin güzelliğimize gölge düşürür. Sağlığımızı tehdit eden, özgüven kaybına neden olan, canımızı sıkan bu hastalıkların tedavisi, dış görünüşümüzün güzelleşmesine bir adım daha yaklaşmamızı sağlar.
Saç, tırnak ve derimizdeki kusurları düzeltirken vücudumuzu bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Hedef; altta yatan sebebi araştırmak, yaşam biçimi ve alışkanlıklar hakkında bilgi edinip kişiye özel doğru medikal tedavi ve kozmetolojik yaklaşımı bulmak, plan yaparak uzun vadeli çözümler üretmek olmalıdır.
Genetik ve çevresel faktörler nedeniyle doğumdan ölüme kadar deri sağlığını korumak hiç kolay değildir. Benim görevim bu yolculukta, doğal güzelliğinizi koruyarak size rehberlik etmek olacaktır.
Dr Ayça Uğurlu